Çin Halk Cumhuriyeti'nin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan Korona Virüs (COVID-19) salgınından tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hayatın her alanını ciddi ölçüde etkilemiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi olarak ilan edilen "Covid-19"un insan sağlının yanı sıra, ekonomik hayatı ciddi ölçüde etkilemiş, duraklatmış ve geriletmiştir. Şüphesiz ki salgının etkileri her sektör ve her boyut itibariyle ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir. Bizler de sizlere hem yasal bilançolar yönünden etkilerini ve yapılması gerekenleri değerlendirmeye çalışacağız.
10 Mart'tan itibaren ülkemizde salgın görülmeye başlanmasından itibaren birçok tedbirler alınmıştır. Bu tedbirler sektörel birlik veya kurumlar bazında farklı farklı da olsa ana tedbirler aşağıda özetlenmiştir. Bu tedbirlerin bir kısmı zaruri bir kısmı ihtiyari olarak yapılmıştır.
İçişleri Bakanlığı, Coronavirüs (Kovid-19) salgınından vatandaşları korumak ve salgının yayılmasını engellemek amacıyla 16 Mart 2020 tarihinde Umuma Açık İstirahat ve Eğlence Yerleri olarak faaliyet yürüten ve vatandaşlarımızın çok yakın bir mesafede bir arada bulunarak hastalığın bulaşma riskini arttıracağı gerekçesiyle; tiyatro, sinema, gösteri merkezi, konser salonu, nişan/düğün salonu, çalgılı/müzikli lokanta/kafe, gazino, birahane, taverna, kahvehane, kıraathane, kafeterya, kır bahçesi, nargile salonu, nargile kafe, internet salonu, internet kafe, her türlü oyun salonları (atari, playstation vb.), her türlü kapalı çocuk oyun alanları (AVM ve lokanta içindekiler dahil), çay bahçesi, dernek lokalleri, lunapark, yüzme havuzu, hamam, sauna, kaplıca, masaj salonu, SPA ve spor merkezlerinin faaliyetleri geçici bir süreliğine durdurmuştur.
65 yaş üstü veya kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşların sokağa çıkmasını yasaklamıştır.
Yurtiçi ve yurtdışı seyahatler kısıtlanmıştır.
Mümkün olduğunca dışarı çıkılmaması ve evde kalınması tavsiye edilmiş ve hafta sonlar genel sokağa çıkma yasakları getirilmiştir.
Özel sektör firmaları satış mağazalarını kapatarak elektronik çalışmaya geçilmiştir.
Bilanço Etkileri Yönünden Değerlendirme
1. Alacaklar Üzerindeki Etkiler
Şirketin mali tablolarında alacakların tahsil riski taşıyıp taşımaması, dava ve icra aşamasında olup olmaması veya gerçek durumu yansıtıp yansıtmaması önemlilik arz edecektir. Salgının yukarıda açıklanan ve birkaç aylar süren etkileri nedeniyle alacaklarda ciddi değişiklikler ve tahsil riski söz konusu olabilecektir. Kapanma, faaliyetin kısmen veya tamamen durdurulması nedeniyle ciddi oranda iadeleri, iskontolar ile karşıya kalınabilecektir. Bunun yanın da müşterilerde yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle tahsilat problemleri söz konusu olacak ve alacaklara vade farkı yürütülüp yürütülmeyeceği de netleştirilmesi gerekecektir. Uyuşmazlıklar ortaya çıkması halinde ise davalık durumlar doğabilecektir.
Firmaların, mal ve hizmet sözleşmelerine ilişkin iade ve iskonto durumları tek tek değerlendirmesi, iade ve iskonto faturalarının mümkünse karşılıklı mutabakat ile zamanında düzenlenmesi önemlilik arz edecektir. Bunun yanında dava riski taşıyan alacakların takvim yılı kapanmadan dava ve icra konusu yapılması durumunda şüpheli alacak karşılığı ayrılabileceğinden daha az vergi yükü açısından dikkate alınabilecek başka bir durumdur.
Firmalar ile yapılan her türlü mutabakat ve protokollerin yazılı yapılması fatura vb belgelendirmenin zamanında yapılması açısından önemlidir. Alacakların tek tek gözden geçirilerek salgının etkileri değerlendirilmesi gerekir.
2. Stoklar Üzerindeki Etkiler
Stoklar mali tablo içerisindeki en önemli varlıklardandır. Şirketler açısından stoklar, faaliyet konusu itibariyle satılabilir olması ve değerini koruması mali tablo açısından önemlidir. Şirketler öncelikle stokların detay bazda durumu gözden geçirilerek herhangi bir şekilde değer düşüklüğü, bozulma, çürüme ve kullanılamaz duruma gelmesi gözden geçirilmesi gerekmektedir. Mutlaka bu mahiyette olan stokların tespit edilmesi gerekir.
Vergi Usul Kanunu uyarınca stoklar maliyet değeri ile mali tablolarda gösterilir. Ancak VUK 278 inci maddesi uyarınca, yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi hâller neticesinde iktisadî kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartaların emsal bedeli ile değerleneceği belirtilmiştir. Emsal bedel değerlemesi ise VUK 267. Madde uyarınca yapılacaktır. Bu madde kapsamında normal şartlar altında emsal bedel tespiti Maliye Bakanlığı takdir komisyonlarına başvurularak takdir komisyonu kararı ile yapılabilmektedir. Şirketler bozulan, çürüyen ve kullanılmaz duruma gelen stokların değer tespiti ve stok değer düşüklüğü ayrılması için mutlaka takdir komisyonuna başvurması gerekmektedir.
Ancak ülkemiz genelinde yaygın biçimde ve genel kamu sağlığını tehdit eder nitelikte ortaya çıkan salgınlar nedeniyle Şirketlerin stoklarının insan sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha ve itlaf edilmesi mecburiyeti bulunan bu ürünlerin emsal bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı hususları da göz önüne alınarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle imha edilebilmesi uygulaması da mevcuttur.
Dolayısıyla şirketler mutlaka bozulan, çürüyen ve kullanılamaz duruma gelen stokları için Maliye idaresine müracaat edip takdir ve tespit yaptırması gerekmektedir. Aksi halde bu stokların takdir komisyonu veya maliye yetkilileri tarafında tutanak altına alınmayan tespitler ile stoklardan çıkarılması veya imza edilmesi durumunda vergisel yönden gider yazılamayacaktır. Bunu yaptıramayan şirketler en azından yetkili kurumlar nezaretinde bir tutanağa bağlanması ilerleyen durumda bir uzlaşmazlık durumunda fayda sağlayacaktır.
3. Maddi Duran Varlıklar Üzerindeki Etkiler
Maddi duran varlıklar yani mal ve hizmet üretiminde kullanılan sabit kıymetler, genel olarak amortisman yoluyla dönemler itibariyle gider yazılmakta veya üretilen mal maliyetinin içinde yer alarak giderleşmektedir. Şirketlerin üretim durdurması, kapatması vb. nedenlerle çalışılmayan dönemler için ayrılan amortismanların üretim maliyeti ile ilişkilendirilmeksizin doğrudan gider hesaplarında veya Çalışmayan Kısım Gideri olarak kaydedilmesi unutulmamalıdır. Çalışılmayan kısma isabet eden amortismanlar, her geçici vergi dönemleri itibariyle mümkünse gün bazında tespit edilerek uygun bir şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.
4. Maddi Olmayan Duran Varlıklar Üzerindeki Etkiler
Salgın nedeniyle önlemler açısından değerlendirildiğinde, Maddi duran varlıklar içerisinde özellikle dikkat edilmesi gereken, kiralık yerler ile ilgili aktifleştirilen Özel Maliyet bedellerinin durumlarıdır. Üretim durması vb nedenlerle kapatılan işyerleri veya boşaltılan kiralık yer olursa itfa edilmemiş özel maliyet bedellerinin gider yazılması unutulmamalıdır.
5. Banka Kredileri veya Finansal Borçlar Üzerindeki Etkiler
Şüphesiz bu dönemde en önemli etkilerin başında kredi ve borçluluk durumudur. Kredilerin vadelerinin ötelenip ödenmediği durumlar söz konusu olmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken durum kredi faiz ödemeleri ertelense dahi dönemsel vadelerinin ilgili dönemde gider yazılması unutulmamalıdır. Muhasebe açısından tahakkuk esası geçerli olduğundan bir giderin gider yazılması açısından ödemenin önemi yoktur. Önemli olan giderin dönemidir. Bu anlamda ödemesi ertelenen kredi faizleri ilgili dönemlerinde giderleştirilmesi unutulmamalıdır.
6. Borçlar Üzerindeki Etkiler
Şirketin mali tablolarında borçların gerçek durumu yansıtıp yansıtmaması önemlilik arz edecektir. Salgının yukarıda açıklanan ve birkaç aylar süren etkileri nedeniyle borçlarda ciddi değişiklikler söz konusu olabilecektir.
Firmaların, mal ve hizmet sözleşmelerine ilişkin iade ve iskonto durumları tek tek değerlendirmesi, iade ve iskonto faturalarının mümkünse karşılıklı mutabakat ile zamanında düzenlenmesi önemlilik arz edecektir
7. Ödenen Vergiler Üzerindeki Etkiler
Belli sektörler yönü itibariyle ödenecek ssk primleri 6 ay süreyle ertelenmiştir. Aynı zamanda vergi beyannamelerinin tahakkuku 3 ay ödemesi 6 ay ertelenmiştir. Özellikle dikkat edilmesi gereken husus geçici vergi dönemler itibariyle ödenmeyen ssk primlerinin durumudur. Normal şartlar altında vadesinde ödenmeyen ssk primleri Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak matraha ilave edilmesi gerekir. Ancak söz konusu primlerin vadesi ertelenen yeni vadeleri olacaktır. Dolayısıyla ilan edilen vade tarihlerinde ssk primleri ödenmeleri koşuluyla geçici vergi dönemleri itibariyle gider yazılabilecektir. Ancak geçici vergi dönemlerin henüz vade gelmemişse ve ödenip ödenmeyeceği belli değilse ihtiyaten KKEG olarak matraha ilave edilmesi vergi ceza riskini ortadan kaldırabilecektir. Ancak bu konuda mutlaka müşavirinizden veya maliye idaresinden görüş alınmasında fayda vardır.
Gelir Tablosu Etkileri Yönünden Değerlendirme
8. Gelirler Üzerindeki Etkiler
Şirketlerin hiç şüphesiz bu Corona virüsünden en çok etkilenen mali tablo kalemi gelir hesaplarıdır. Öncelikle özellikle mal satışlarından ziyade hizmet sözleşmeleri ve uzun süreli sözleşmeye dayalı hizmet satışlarında ciddi bir revizyon ve etki söz konusu olacaktır. Şirketlerin sözleşmeye dayalı hizmetlerini tekrar gözden geçirerek kira gibi aylık sözleşme faturalarının yeni hukuki durumunu acil olarak netleştirip yeni hukuksal durumun tesis edilmesi gerekmektedir. Örneğin kira gelirlerinde indirim veya iskonto yapacak olan işletmeler müşteriler ile konuşup geçmiş dönemlere ilişkin iskonto faturaları almalı yeni faturalarını da yeni hukuksal duruma uygun düzenlemelidir.
Bunun dışında mal satışlarına ilişkin iadeler netleştirilip iade faturaların düzenlettirilmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken diğer bir önemli konuda yapılan sözleşmeler detay olarak tetkik edilerek sözleşmeden kaynaklı tazminat veya başka cezai durumlar var ise mücbir sebep kapsamında gerekli işlemlerin yapılmasında fayda vardır.
9. Giderler Üzerindeki Etkiler
Corona virüsünüm şirketlerin maliyetlerine etkileri özellikle stoklar bölümünde doğru stok maliyetlerinin oluşturulması adına bahsedilmiştir. Tekrarlamak gerekirse stok maliyetlerinin normal kapasite dikkate alınarak oluşturulup atıl kapasite isabet eden giderlerin çalışmayan kısım gideri olarak doğrudan gider yazılıp satışların maliyetine dahil edilmemelidir. Maliyetler dışında faaliyet giderleri açısından değerlendirildiğinde, kira, personel vb gibi giderlerin tekrar gözden geçirilmesi gerekir. Sözleşmeler yeni duruma göre revize edilip geçmiş döneme ilişkin iadelerin düzenlenmesi gerekir.
10. Diğer Etkiler
Mali tabloların bütün kalemleri varlık ve yükümlülükler Corona virüsünün etkileri ve yeni hukuksal duruma göre gözden geçirilmesinde gerekir. Bütün bu değerlendirmeler mali ve hukuki birimlerle beraber yapılmasında fayda vardır.